Türk Tarihi Ilk Ne Zaman Başlar?

Türk tarihinin kökenleri, çok eski dönemlere kadar dayanmaktadır. Türklerin atalarının Orta Asya’da yaşadığı ve Türk kültürünün temellerinin burada atıldığı bilinmektedir. Türk tarihindeki ilk belirgin izler, Orhun Yazıtları olarak bilinen eski Türk alfabesine sahip yazılı metinlerle ortaya çıkar. Bu yazıtlar, MS 8. yüzyılda Göktürk Kağanlığı döneminde dikilmiştir ve Türk tarihindeki yazılı kaynakların en eski örnekleridir.
Antik çağlardan bu yana Türkler, dünya tarihinin önemli dönemeçlerinde yer almışlardır. Hun İmparatorluğu, Göktürkler, Uygurlar, Selçuklular gibi büyük Türk devletleri kurmuş ve geniş topraklara hükmetmişlerdir. Bu dönemlerde Türk tarihi, Asya ve Avrupa kıtaları arasında köprü görevi üstlenmiş ve farklı kültürler arasında etkileşime önayak olmuştur.
Türk tarihinin gelişimi, Selçuklu ve Osmanlı dönemleriyle de devam etmiştir. Selçuklu İmparatorluğu, Orta Doğu ve Anadolu’da önemli bir güç haline gelmiş ve İslam medeniyetinin yayılmasında etkili olmuştur. Osmanlılar ise, Anadolu’dan başlayarak Balkanlar, Ortadoğu ve Afrika’nın bazı bölgelerine kadar genişleyen bir imparatorluk kurmuşlardır.
Bugün Türk tarihi, birçok farklı perspektiften incelenmekte ve araştırmacılar tarafından sürekli olarak yeni verilerle zenginleştirilmektedir. Türk tarihinin köklü ve zengin bir geçmişi olduğu kesin; bu nedenle, Türk tarihini anlamak ve değerlendirmek, dünya tarihinin genel gidişatını da anlamak açısından önemlidir.

Anodolu’nun ilk yerleşimleri ve medeniyetleri

Anadolu, antik çağlardan beri birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu bölgede yaşanan ilk yerleşimler, M.Ö. 12.000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Paleolitik dönemde avcı-toplayıcı toplulukların yaşadığı Anadolu, zamanla tarıma dayalı yerleşimlere evrilmiştir.

Neolitik dönemde ise çeşitli köy ve kasabalar kurulmuş, tarım ve hayvancılık faaliyetleri gelişmiştir. M.Ö. 3000’li yıllarda Anadolu, Asya ve Avrupa arasında önemli bir köprü haline gelmiş ve bu dönemde Hititler, Asurlular, Urartular gibi büyük medeniyetler kurulmuştur.

  • Hititler: Anadolu’nun en güçlü krallıklarından biri olan Hititler, M.Ö. 17. yüzyılda başkentleri Hattuşaş’ta hüküm sürmüşlerdir.
  • Asurlular: Asur İmparatorluğu, M.Ö. 2. binyıldan itibaren Anadolu’nun kuzeybatısında etkili olmuş ve birçok kente hakim olmuştur.
  • Urartular: M.Ö. 9. yüzyılda Anadolu’nun doğu bölgelerinde kurulan Urartu Krallığı, başkenti Tuşpa’da zengin bir kültürel miras bırakmıştır.

Anadolu’nun bu zengin tarihi ve kültürel mirası, günümüzde de arkeologlar ve tarihçiler için önemli bir çalışma alanı olmaya devam etmektedir.

Hitit İmparatorluğu

Hitit İmparatorluğu, Anadolu’nun ilk büyük uygarlıklarından biridir. M.Ö. 17. yüzyılda kurulan Hitit İmparatorluğu, bugünkü Türkiye’nin birçok bölgesini kapsamıştır. Başkenti Hattuşaş’tır ve bu şehir UNESCO Dünya Mirası listesinde yer almaktadır.

Hititler, demirin eritilip işlenmesinde inovatif yöntemler geliştirmişlerdir ve bu da onların askeri güçlerini artırmıştır. Ayrıca Hititler, Hurriler ve Hatti gibi çeşitli halkların etkisi altında kalmış ve kültürel bir senteze ulaşmışlardır.

  • Hitit İmparatorluğu’nun kral listesi oldukça uzundur ve birçok kralın ismi günümüze ulaşmıştır. Hattuşili III ve II. Şuppiluliuma gibi kralar, imparatorluğun zirvesine ulaşmıştır.
  • Hititler, birçok savaş ve antlaşmalarla tanınmışlardır. Özellikle Kadeş Antlaşması, Mısır firavunu II. Ramses ile Hitit kralı II. Hattuşili arasında imzalanmış önemli bir antlaşmadır.
  • Hitit İmparatorluğu’nun çöküşü, deniz kavimlerinin akınları ve iç çekişmeler sonucunda gerçekleşmiştir. M.Ö. 12. yüzyılda imparatorluk çökmüş ve Hititlerin izleri zamanla kaybolmuştur.

Hitit İmparatorluğu, Anadolu’nun antik tarihinde önemli bir yere sahiptir ve bugün bile arkeologlar tarafından önemli bir araştırma konusudur.

Friga Krallığı

Frigya Krallığı, antik çağlarda Anadolu’da önemli bir yer işgal eden ve başkenti Gordion olan devlet. Frigler, M.Ö. 13. yüzyılın sonlarından itibaren Anadolu içlerine yerleşip büyük devletler kurmuşlardır.

Frigya’nın ekonomisi tarıma dayalıydı ve özellikle yün üretimi önemliydi. İşte bu sebepten Frigler, mitolojik kökenleriyle de ünlüdür; Phrygian ‘Mother Goddess’ olarak bilinen ana tanrıça ile özdeşleşmişlerdir.

  • Friglerin en önemli liderlerinden biri Midas’tır.
  • Frigler heykeltıraşlık alanında da önemli eserler bırakmışlardır.
  • Friglerin tarihi, Lidya ve Perslerle yaşadıkları savaşlarla da doludur.

Antik Yunan dönemi ve Helenistik dönem

Antik Yunan dönemi, Batı’nın temellerini atan izlerin sürüldüğü ve tarih sahnesine çıkan dönemdir. Yunanistan, MÖ 8. yüzyıldan MS 4. yüzyıla kadar olan dönemi kapsar. Ünlü Yunan filozofları, bilim insanları ve sanatçılar, bu dönemde yaşamıştır. Helenistik dönem ise MÖ 323 ile MS 31 arasındaki dönemi ifade eder. Bu dönemde, Büyük İskender’in fetihleri ve ardından Helenistik krallıkların kurulmasıyla Yunan kültürü Orta Doğu, Asya ve Afrika’ya yayılmıştır.

  • Antik Yunan dönemi, demokrasinin doğuşuna tanıklık etmiştir.
  • Helenistik dönemde ise bilim ve sanat alanında büyük ilerlemeler kaydedilmiştir.
  • Aristoteles, Platon, ve Sokrates gibi filozoflar Antik Yunan döneminin önemli isimlerindendir.

Antik Yunanistan’da mimari de büyük bir gelişme göstermiştir. Dorik, İyonik ve Korint sütunları bu döneme aittir. Helenistik dönemde ise heykeltıraşlıkta ve resim sanatında yeni tarzlar ortaya çıkmıştır. Büyük İskender’in ölümünden sonra Helenistik uygarlığı, Yunan kültürü ile diğer uygarlıkların etkileşimine girmiştir.

  1. Helenistik dönem, farklı kültürler arasında bir sentez oluşturmuştur.
  2. Antik Yunan dönemi ise klasik dönem sanatının en parlak örneklerini sunar.
  3. Herakleitos, Empedokles ve Demokritos gibi düşünürler, Antik Yunan felsefesine büyük katkı sağlamışlardır.

Roma İmparatorluğu’nun egemenliği

Roma İmparatorluğu, M.Ö. 27 yılında Gaius Octavius’un (Augustus) imparator olmasıyla başlayan ve MS 476 yılına kadar süren dönemi kapsar. Bu dönem boyunca Roma, geniş bir coğrafyaya egemenlik kurmuştur.

Roma’nın egemenliği, başta İtalya olmak üzere Akdeniz Havzası, Batı Avrupa, Doğu Avrupa ve Kuzey Afrika’yı içine alan geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Bu geniş coğrafyadaki farklı halklar, Roma’nın yönetimi altında bir araya gelmiş ve birbirleriyle ticaret yapmışlardır.

  • Roma’nın sınırları, geniş ordusu ve deneyimli komutanları sayesinde sürekli genişlemiştir.
  • Yönetimde merkeziyetçi bir model benimseyen Roma İmparatorluğu, farklı bölgelerdeki yöneticileri vasıtasıyla bölgesel yönetimi sağlamıştır.
  • Roma’nın egemenliği altındaki topraklarda inşa edilen yollar, su kemerleri ve forumlar, Roma kültürünün yayılmasına önemli katkılar sağlamıştır.

Roma İmparatorluğu’nun egemenliği, hem askeri gücü hem de politik ve kültürel etkisiyle tarihte önemli bir yer tutmaktadır. Ancak iç ve dış tehditler, imparatorluğun sonunu getirmiştir.

Bizans İmparatorluğu dönemi

Bizans İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu’nun Doğu kolunun devamı olarak MS 330’da Konstantinopolis’in (İstanbul) başkent ilan edilmesiyle kurulmuştur. Bizans İmparatorları, imparatorluklarını genişletmek ve korumak için çeşitli stratejiler geliştirmişlerdir. İmparatorluk, Karadeniz’den Akdeniz’e kadar geniş bir coğrafyaya hakim olmuş ve kültürel etkilerini çevre bölgelere yaymıştır.

  • Bizans İmparatorluğu’nun dini yapısı
  • Bizans dönemi sanat ve mimarisi
  • Bizans İmparatorluğu’nun askeri başarıları
  • Bizans’ın ekonomik yapısı ve ticaret yolları

Bizans İmparatorluğu, Doğu Roma olarak da bilinir. İmparatorluk, batıda Latin Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla Doğu Avrupa ve Ortadoğu’da hüküm sürmüştür. Bizans dönemi, İslam’ın yayılması, Haçlı Seferleri ve iç isyanlarla sarsılmış, ancak uzun ömürlü bir imparatorluk olmuştur.

  1. Bizans İmparatorluğu’nun sonu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselişi
  2. Bizans’ta eğitim ve bilim
  3. Bizans İmparatorluğu’nun hukuk ve idari yapısı

Türklerin Anadolu’ya gelişi ve Türk beylikleri dönemi

Türklerin Anadolu’ya gelişi, 11. yüzyılda başlamıştır. O dönemde Anadolu, Bizans İmparatorluğu’nun egemenliği altındaydı. Türklerin Anadolu’ya gelişi, Selçukluların Bizanslılarla yapılan Malazgirt Savaşı’nı kazanmasıyla hızlanmıştır.

Anadolu’nun fethiyle birlikte Türk beylikleri dönemi başlamıştır. Bu dönemde Anadolu’da birçok Türk beyliği kurulmuş ve egemenlik mücadeleleri yaşanmıştır. Bunlar arasında en önemlileri Selçuklu Devleti, Anadolu Selçuklu Devleti, Ahlatşahlar Beyliği, Danışmentliler Beyliği ve Candaroğulları Beyliği sayılabilir.

  • Selçuklu Devleti, Anadolu’ya ilk gelen Türk beyliği olup bölgede geniş topraklar üzerinde hüküm sürmüştür.
  • Anadolu Selçuklu Devleti, Selçuklu Devleti’nin yıkılmasının ardından Anadolu’da kurulan Türk beyliklerindendir.
  • Ahlatşahlar Beyliği, Doğu Anadolu’da kurulmuş ve uzun süre varlığını sürdürmüştür.
  • Danışmentliler Beyliği, Orta Anadolu’da etkili olmuş ve önemli bir beylik olarak kabul edilmiştir.
  • Candaroğulları Beyliği, Batı Anadolu’da hüküm sürmüş ve Bizans İmparatorluğu’na karşı başarılı savaşlar yapmıştır.

Türk beylikleri dönemi, Anadolu’nun Türkler tarafından fethedilmesi ve bölgenin Türk kültürü ile şekillenmesi açısından önemlidir. Bu dönem, Türklerin Anadolu’da kalıcı bir yer edinmesini sağlamış ve Türk tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur.

Bu konu Türk tarihi ilk ne zaman başlar? hakkındaydı, daha fazla bilgiye ulaşmak için Türk Tarihini Araştırmaya Nereden Başlamalı? sayfasını ziyaret edebilirsiniz.